Sayfalar

30 Ekim 2013 Çarşamba

Altın Başak Otunun Faydaları


                Altın başak otu , Latince ismi Solidago virgaurea olan otun asıl yurdu Kanada ' dır. Oradan Avrupa ' ya getirilmiştir böylece yıllar içerisinde yabanileşerek yayılmıştır. Çiçekleri demet halinde olabildiğince sık hemde bir aradadır. Kahverengiye kaçan gövdesi dikine doğru uzar. Yaprak Kısmı mızrak biçiminde, ucu sivri uçlu, kenarları düzdür. Çiçekleri üç ile beş santimetre büyüklüğündedir, yukarı doğru dikine durur, taç Yaprak kısmı ise altın sarısı rengindedir böylece yaprak sayısı on - on beş tanedir. Altın başak bitkisi ismini altın sarısı rengindeki çiçeklerinden almıştır. Toplum içinde mayasıl bitkisi ya da dalak bitkisi olarak da bilinmektedir. Genellikle boyları otuz ile kırk santimetre arasında olur ama 1 metreye dek uzayabilenleri de bulunmaktadır. Yurdumuzun hemen hemen her bölgesinde yetişebilmektedir. Şifalı bitkiler olarak nitelendirilen otlar içinde yer almıştır. Bitkisel tedavi amacı ile pek çok hastalık amacıyla kullanılmaktadır.

                Altın Başak Otunun Faydaları
• Yüksek tansiyon hastalarına kan basıncı azaltıcı etmeni nedeniyle tavsiye edilir,
• Kalpteki ritim bozukluklarında kullanılmaktadır,
• Stresi azaltır, sinirlere faydalı gelir,
• Gerginlik ile sinirden kaynaklı çarpıntıları rahatlatır,
• Uykusuzluk problemi yaşayanlar kullanabilir, uykuyu düzenlemeye destek olur,
• Damar sertliğinde ile göğüs nezlesinde yararlıdır,
• Kalbi kuvvetlendirir,
• Böbrek ile mesane rahatsızlıklarının iyileşmesinde destek olarak kullanılmaktadır,
Altın başak bitkisi bunun dışında güçlü bir idrar söktürücüdür. Bu tesiri nedeniyle idrar yolu enfeksiyonlarında hemde idrar yollarındaki taşları düşürmekte destek bir iyileşme yöntemidir,
• Mide ile bağırsak gazlarını giderir,
• Mide bulantısına faydalı gelir,
• Yaraların tedavi sürecinin hızlanmasına fayda sağlar,
• Romatizma rahatsızlıkları, eklem iltihapları ile varisler üstünde tedavi edici tesiri bulunmaktadır,
• İdrar tutamama ile idrar yapamama problemlerine faydalı gelir,
• Antiseptik etkisi vardır,
• Bedendeki çok sıvıyı atar, ödemlerin atılmasına yararı bulunmaktadır,
• Kanserli urların iyileşmesinde kullanılmaktadır, tedavi edici tesiri bulunmaktadır,
• Altın başak bitkisinin, duygusal yaşamı düzenleyen, sinir sistemine faydalı gelen bir şifalı bitki çeşiti olarak kendisini kanıtladığı bilinmektedir,


Bitkilerin birbirlerinden çeşitli tüketim biçimleri vardır. Altın başak otu da, çiçeklenme zamanında toplanır, otun toprak üstünde kalan bölümleri taze olarak ya da kurutularak kullanılmaktadır. Çayı demlenerek kullanılabileceği gibi, toz şekline getirilerek de kullanılmaktadır. Dahilen problemler amacıyla çayı içilerek kullanılmaktadır. Yaraların iyileşmesi maksadıyla da toz şekline getirilmiş hali kullanılması gerekir.

24 Ekim 2013 Perşembe

Andız otu (Inula crithmoides)


                Andız otu , Latince ismi Inula crithmoides olan papatyagiller familyasından, iki metreye dek uzayabilen, geniş ve yumuşak Yaprak kısmı olan, yarı çalımsı, bir bitki çeşitidir. Deniz seviyesindeki tuzlu bataklık bölgelerde, hafif tuzlu topraklarda ve deniz kıyılarında yetişmektedir, Sulak ve rutubetli bölgeleri sever. Çiçeklerinin baş tarafı sarı renge sahip saçaklar şeklindedir. Tadı acı hemde kokusu da keskin olan andız bitkisi, içerisinde inulin denen bir madde ile meyve şekeri barındırır. Eylül ayından Kasım ayına dek çiçek açar.

                Andız Otu Yararları

• Göğsü yumuşatarak balgamı söker böylece öksürüğü dindirir,
• Bronşit ile soğuk algınlığına faydalı gelir,
• Nefes darlığı çekenler amacıyla ferahlatıcı tesiri bulunmaktadır,
• Vücuda güçlendirir, direnci yükseltir,
• Sindirim sistemi rahatsızlıklarına, Özellikle mide ile bağırsak rahatsızlıklarına faydalı gelir,
• Mide yaralarına iyi gelir, ülser şikayetlerini azaltıcı etkiye sahiptir,
• İdrarın miktarını yükseltir, bu nedenle böbrek hastalarının tercih nedeni olabilir,
• Safra salgılarının artmasına neden olur,
• Vücutta tuz birikmesini engelleyerek, bedenin su toplamasını yani ödemi engeller,
• İdrar yolu iltihaplarında çok faydalıdır,
• Adet olmada zorluk yaşayanlar amacıyla tavsiye edilir,
• Bağırsak solucanlarını düşürmeye yardım eder,
• Gaz giderici etmeni bulunmaktadır,
• Andız bitkisi kökleri doğranarak suda kaynatıldıktan sonra çayı yapılabilir, bitkisel tedavi amacı ile bu çay mide ile solunum problemlerine karşı kullanılmaktadır,
• Kökler harici olarak mayasıl rahatsızlığında kullanılmaktadır. Bunun Dışında uyuz rahatsızlığı amacıyla kaşınmalara faydalı gelir,
• Mutfaklarda baharat olarak kullanımı yapılabilen şifalı bitkiler içinde yer almaktadır.  

Bitkisel tedavide kullanılmakta olan faydalı bitkilerin, Tavsiye edilen miktarlardan daha çok tüketilmesi kimi problemlere sebebiyet verebilmektedir. Her ne kadar bitki olarak görülse ve yan tesiri olmaz gözüyle bakılsa da, bitkilerin pek çok yararlı faydaları olabildiği gibi yanlış ve fazla miktarlarda tüketildiğinde yan tesirleri de olabilir. Bu nedenle kullanırken dikkatli olunmalı, herhangi bir hastalık hissi oluşursa bitki tüketimi sona erdirilmelidir. Andız otu da çok miktarlarda alınırsa kusmaya hemde ishale neden olabilir. Daha ilerleyen aşamalarda kramplara hatta felce neden olabilecek bir etkiye sahiptir. Bu sebepten ötürü kullanırken dikkatli olunmalı, beklenmeyen bir tesir görülürse bir uzmana ya da hekime mutlaka başvurulmalıdır.

 

 

 

21 Ekim 2013 Pazartesi

Aslan Kuyruğu



                Aslan kuyruğu , ballıbabagiller familyasından, çok yıllık bir bitki türüdür. Toplum içinde tanınmakta olan bir farklı ismi yer pırasası olan aslan kuyruğu, Anadolu’nun hemen hemen her yerinde rahatlıkla yetişebilmektedir. Yer yer uzunluğu 100 cm’nin üstüne dek çıkabilir. Çok senelik bir bitki türü olmasıyla beraber, otsu niteliktedir. Bol sayıda dala ve bunlarda olan yapraklara sahiptir. Uzun gövdesinin üstünde yaprak kısmı tıpkı çok katlı bir bir kuleyi andıracak biçimde sürekli olarak yayılım gösterir. Yapraklar tabanda çok geniş hemde uzun, yukarı doğru çıkıldıkça dar ve kısaca bir görünüş çizmeye başlar. Yazın ; özelikle temmuz ağustos dolaylarında meydana çıkan aslan kuyruğu çiçekleri, Yaklaşık olarak gövdesinin yarısından yukarıya doğru kendilerini gösterir. Yaprak katmanlarının içinde gövdeye yapışık durumda çiçekler açar. Çiçekleri genel olarak ; beyaz, mor, pembe yoğunluklu tonlarda açar ve tüylü bir görüntü sergiler.

                Aslan kuyruğu yararları hasebiyle şifalı bitkiler içinde sayılmaktadır. Anadolu’nun geneli itibariyle her yöresinde olgunlaşma olanağı olan bir bitki türü olması, bitkisel tedavi alanında çok yaygın bir üne haiz olmasını sağlamıştır. Aslan kuyruğu bu açıdan, Anadolu’nun şifacılık geleneğinde kendine değerli bir yer edinmiştir.
 
                Bitkiden faydalanılması, toprak üstünde kalan hemde özellikle çiçekli olan bölümleri yoluyla olmaktadır. Çiçek açma zamanında toplanan aslan kuyruğu, güneşten ziyade gölgeli sindirimi ya da elverişli yapay ısı kaynaklarıyla kurutulmak vasıtasıyla, rutubetten uzak kuru bölgelerde saklanmaya hazır duruma getirilir. Bu kısımların kurutulmasıyla koyuya çalan yeşil renge sahip, koku içermeyen ve ağızda acı bir tat bırakan aslan kuyruğu kuruları elde edilir. Bunlar, kullanılmak üzere kaynatılarak içime elverişlidir. Aslan kuyruğundan yararlanmak, bu biçimde hazırlanmış çayın içilmesi vasıtasıyla mümkün olmaktadır.

                Aslan Kuyruğu Faydaları

  Terlemeye destek olarak bünye ateşinin düşmesini sağlar,
  Astım ile bronşit hastalıklarında hastayı rahatlatır,
  İç organların, başta ciğerlerin ve dalağın çalışmasına katkıda bulunmaktadır,
  Egzama ile sedef benzeri cilt rahatsızlıklarının iyileşme süresine destek olur,
  Migren ile basur benzeri hastalıklara karşı etkin rol oynar,
  Damarları genişletmek vasıtasıyla kalp hastalıklarına karşı etkin rol oynar.

15 Ekim 2013 Salı

Adam Otu (Mandragora)


       Adam bitkisi, mavi ya da mor renge sahip çiçekler açan, patlıcangiller familyasında yer alan bitki çeşitidir. Kazık köklü ile rozet yapraklı, çok senelik otsu bitki çeşitidir. Abdüsselamotu, adem bitkisi ile insan bitkisi olarak da isimlendirilir. Türkiye’de, Akdeniz ülkelerinde, Ege ile Güney Anadolu’da, ekili olmayan tarlalarda, kayaların diplerinde rastlanabilir. Adam bitkisi nitelikleri içinde en önemlisi ağır uyuşturucu niteliğinin olmasıdır. 

          Adam bitkisi otunun kökleri insan şekline benzediği amacıyla bu adı almıştır. Adam bitkisinin kökleri içinde hiyosiyaminlerle skopolamin alkaloitleri yer alır. İçinde bunlar bulunduğu için zehirli bir bitki türüdür. Seksüel gücü arttırmada, ağrı kesmede, yatıştırmada görev yapar. Adam bitkisi gelişigüzel kullanılmakta olduğu vakit zarar verici olabilir.

         Adam otu faydaları
• Vücuda güç verir : Bu otu ezerek bal ile tatlandırıp macun şekline getirilir ve 1 kaşık kadar alınır. Alındığı vakit bünyeye kuvvet gelecektir.
• Bağ ağrısını dindirir,
• İdrar yanmasını engeller,
• Cinsel gücü arttırmaya yarar.
• Halsizliği giderir.
• Spazmları çözmeyi sağlar.
• Strese karşı sakinleştirme görevi yapar.
• Egzema rahatsızlığına karşı iyidir.

Adam otu zehirli olmasından ötürü bu bitkiden faydalanırken dikkatli olmak gerekmektedir. Bilinçsizce kullanılmakta olduğu vakit ishal yapar hemde mide bulantılarına da sebep olur. Adam bitkisi otu yüzünden zehirlenirseniz, sizde şu semptomların görülme olasılığı çokdur.

• Ağız kuruluğu en üst düzeye çıkar,
• Uyku bastırır,
• Nefes almada zorluk,
• Ellerde ile yüzde kızarıklıklar oluşur,
• Halüsinasyon görülebilir,

Bu otun kökleri sonbahar mevsiminde toprağın kazılıp çıkarılmasıyla elde edilir, köklerinin güneş altında kurutulmasından sonra, bu otun kökleri öğütülerek toz şekline getirilir. Bu otun köklerinden elde edilen tozu, su içerisine karıştırarak tüketilebilir. Diş ağrısından, rahim ve mafsal ağrılarından ötürü bu rahatsızlıklara karşı bitkisel tedavi görmek amacıyla şifalı bitkiler içinde yer alan adam otu kullanılmaktadır. Kullanmadan evvel bir uzmana danışılmalı hemde dozu çok kaçırılmamaya dikkat edilmelidir.

10 Ekim 2013 Perşembe

Anason (Pimpinella Anisum)









          Maydanozgiller familyasının bir mensubu olan anason, bol dallı otsu bir bitki türüdür. Normal şartlarda ömrü bir sene civarındadır. Yaklaşık uzunlığu elli santimetre dolaylarında seyreder. Doğu Akdeniz sahillerinde elverişli bir ortam bulabilmesine karşın Anadolu’nun hemen hemen her yerinde yetiştirilebilmektedir. Ama anason doğal ortamda kendi kendine yetişmiş durumda pek nadir olarak bulunabilecek bir bitki türüdür. Türkiye’de sıkça üretimi yapılmaktadır. Farklı yörelerde raziyane, nanahan benzeri adlarla anıldığı da olur fakat en sık rastlanılan tüketim anason yönündedir.

                Anason otu, şemsiyecikler şeklinde toplanan beyaz çiçekler açar. Armuda akla getiren Ufak meyveleri de vardır. Genel Olarak yaz sonuna doğru hasadı gerçekleştirilir. Anasonun yararları, bitkisel tedavi bakımından çok değerlidir. Fakat bu yararlardan istifade edebilmek amacıyla, pek çok şifalı bitkinin tersine anason, daha özel şartlarda muhafaza edilmelidir. Kullanılacak olan en değerli bölümü tohumlarıdır. Bunlar ezilmeden, rutubetten ve güneş ışığından uzak bir ortamda saklanmalıdır. Ezilmesi durumunda niteliklerini kısa zamanda kaybederler. Kap ömürleri de en çok bir sene olabilir. Rastlandığı gibi, gerek saklanması gerek de elde edilmesi zor bir türdür. Fakat bununla doğru orantılı olarak yararları da 1 hayli çokdur. Anasonun yararlarına örnek olarak ;

• İştah açıcı etkisi,
• Gerginliği ve stresi alan yatıştırıcı etkisi,
• Kan dolaşımının artmasını destek oluşu,
• Adet düzensizliği, adet azlığı, adet sancısı benzeri rahatsızlıklara karşı tesiri,
• Anne sütünü artırıcı olması,
• Öksürük krizlerinde rahatlatıcı etmeni,
• Uykusuzluğa sunduğu çözümler,
• Mideyi güçlendirerek kusmaları giderici olması verilebilecektir.

                Anasonun yararları, üst tarafta anlattığımız yöntem sonrasında saklanan tohumlardan elde edilecek anason çayı ile tesirlerini gösterebilmektedir. Bu yöntem, pek çok şifalı bitkide olduğunun tersine fark edileceği üzere daha zahmetlidir. Bunun yerine, bir miktar anason kurutulmak vasıtasıyla de bir çaya katık yapılabilir. Bu biçimde de bir takım etkilerinden yararlanmak muhtemeldir ama tohumlardan elde edilecek çay denli tesirli olmayacaktır.

                Tüm bunların yanı sıra belirtilmesi gerekli olan değerli bir nokta ise ; anason her ne kadar adet dönemlerini düzene sokmaya yararlı olsa da, adet çağlarında kullanılmaya elverişli değildir. Bu konuya dikkat edilmesi gerekmektedir.

7 Ekim 2013 Pazartesi

Ahlat (Pyrus Elaegrifolia)


Ahlat , gülgillerden doğal ortamda kendi kendine yetişebilen yabani armuttur. Toplum içinde yaban armudu yahut çakal armudu olarak da bilinmekte olan bu bitki çeşiti, her iklim koşullarında yetiştirilmektedir. Genellikle kurak, ormanın içinde ya da bozkırlarda geniş olarak yetişmektedir. Yetiştikleri yerin havasına bağlı olarak dokuz metreye dek uzayabilirken genellikle kısaca bir ağaçtır. Ahlat ağacı yaprak kısmı tüylü ve dardır. Yaprak rengi ise gridir. Kışın sonlarına doğru çiçek açarken yaz aylarında meyveleri yenilebilecek derecede olgunlaşmaktadır.

                Ahlat ağacı, dikenlidir hemde meyveleri kabız yapar. Bunun dışında filizleri zehirli haşere sokmalarında yararlıdır. Ayrı Olarak ağaca armut aşılanabilmektedir.

                Ahlat içeriğinde, C vitamini, B1 vitamini, karoten, pektin ile asitler bulunmaktadır.

Ahlatın yararları

• Vücutta alkolitleri düzenler,
• Sinirleri yatıştırıcı etkisi bulunmaktadır,
• İdrar sökücüdür,
• İdrar yollarını arıtır,
• İshali keser,
• Zehirli haşarat ile hayvan sokmalarında zehrin işlevini kaybetmesini sağlar,
• Kalp fonksiyonlarını kuvvetlendirir.

                Ahlat yaprak kısmı kaynatılır ve elde edilen su içilir. Bu su yapraklarında olan pek çok aktif madde yardımıyla idrar yolları enfeksiyonu ile hastalıklarını gidermektedir. Bunun dışında ishali gidermek gayesiyle yaban armudu yani ahlat sıcak suda ilk olarak haşlanır ve elde edilen su içilir. Zehirli haşere sokmalarında filizler ezilir ve ısırılan alana konur ve bağlanır. Ahlat meyvesi yoğurtla karıştırılarak yendiği durumda kalbe faydalı gelir.

                Bitkisel tedavi amacıyla ahlat kullanımına dikkat edilmelidir. Çok fazla yendiğinde kabızlık yapabilmektedir. Bunun Dışında aç karnına yendiğinde şahısa hastalık verebilir.

                Şifalı bitkiler arasındaki ahlat yemişi ayrıca ağacına armut aşılandığı durumda armut meyvesi de elde edilebilen bir ağaç çeşitidir. Bunun yanı sıra ahlat taze ya da kurutulmuş bir biçimde tüketilebilir. Ahlat meyvesi beyaz ile siyah renge sahip olabilir.  

                Ahlat ağacı her ülkede ve coğrafi bölgede yetişmesi mümkün olan bir ağaç çeşitidir. Ahlat ağacı yalnızca yemişleri ile değil aynı sürede Yaprak kısmı ile de yararlıdır. Yaprak kısmı filizleriyle beraber dövüldüğünde zehirli haşere sokmalarında fayladır. Bunun yanı sıra yapraklarından elde edilen çay idrar yollarını ve böbreklerin temizlenmesini sağlamaktadır.

3 Ekim 2013 Perşembe

Ahududu (Rubus Idaeus)


        Ahududu , botanik ailesi olarak gülgillere mensuptur . Adının kökünde ahu ile dut kelimeleri birleşmiştir. Bu nedenden ; bir bakıma “ceylan dutu” olarak da nitelendirilebilir. Başta orman ya da yol kıyılarında rahatça yetiştiğine rastlanabilmektedir. Çalılık görünümünde bulunan ahududu, dikenlerle çevrili bir yapıya sahiptir. Uzun hemde dikenlerle çevrili dalları içinde meyvelerini yetiştirir. Yaz ile sohbahar aylarında, kırmızı olarak görünen bu meyvelerin, olgunlaştıkça siyaha dönen çeşitleri de vardır. Çok lezzetli olan ahududu, Büyümeden yendiğinde ekşi bir lezzete sahip olur.

         Ahududu, pek çok civarda farklı adlarla de tanınmaktadır. Bunların Arasından ağaç çileği ile frambuaz en fazla kullanılanlarıdır. Mesela frambuazlı pasta lafzındaki frambuaz kelimesi ahududuyu kastetmektedir. Bunun yanı sıra pek çok lezzetli besin maddesi üretiminde de yine ahududu sıkça kullanılır.

          Anadolu’nun hemen hemen her yerinde tabi ortamda yetişmiş olarak karşılaşılabilen ahududunun üreticiliğinin yapıldığı da görülmektedir. Salt ticaret amacıyla yeştirilebilen ahududunun, taze ürün olarak satılmasının yanı sıra, hammadde olarak da değeri vardır.

         Ahududu, meyve olarak yenmesinin yanı sıra çok türlü mamulleri yapılabilen bir bitki türüdür. Bu duruma ; ahududu reçeli, şurubu, likörü benzeri örnekler verilebilir. Ahududu Yaprak kısmı da bir çeşit meyve çayı üretiminde kullanılabilmektedir. Bunun Dışında meyveli yoğurtlarda, türlü salatalarda, dondurmalarda kullanılmakta olduğu da olur. Hepsinden farklı olarak ; ahududu şifalı bitkiler içinde da sıklıkla ismi geçen bir meyvedir. Bu etkisi, bitkisel tedavi yöntemlerinde de ahudududan faydalanılabilmesine olanak sağlamıştır. Ahududunun yararları noktasında sayılabilecek pek çok şey bulunur. Bunlardan bir kısmı ;

• Kanı temizlemek yoluyla bedenden toksin atımını basitleştirir,
• Verem rahatsızlığının iyileşme süresine destek olur,
• Pek çok Rejime, yağ yakan özelliğiyle başarılı fayda sağlar,
• Anemi şikâyeti bulunanlar amacıyla çok yararlı bir besindir,
• Romatizmalı hastalıklara şifa kaynağıdır,
• Ateşli rahatsızlıklarda, ateşin düşmesine destek olmaktadır,
• Diş eti iltihaplanmasına karşı etkin rol oynar,
• Bademciklerin şişmesi anında uygun gelir,
• Kabızlık sorunu yaşayanlara çözüm olur şeklinde sıralanabilecektir.

          Ancak dikkat çekici bir nokta olarak ; mide ülseri bulunanların ahudududan uzak durmaları tavsiye edilmektedir. Bu konunun ciddiye alınması, sıhhat bakımından önem teşkil eder.