Sayfalar

16 Ocak 2014 Perşembe

Aynısafa (Calendula officinalis)


Uzunca gövdesinin tepe bölgesinde açan büyük çiçeğiyle süsleme zanatının vazgeçilmezlerinden olan aynısafa, göz alan görünümüyle çiçekçilerin de en fazla tercih ettiği otlar içinde konum alır. Aynısafa adı yanı sıra, altıncık, ölü çiçeği benzeri isimlerle bilindiği de olur. Tepe Bölgesinde açan biricik çiçeği, sarı ile turuncu renkler içinde çeşitli pek çok tonda görülebilmektedir. Gövde uzunluğu tahmini olarak kırk - elli santimetre civarlarında izler. Çiçekleri, Bazı türlerde düz bir yapıya sahipken, kimi cinslerinde tabakalı bir durumda görülebilmektedir. Fakat renk birleşimi değişmez, sarı turuncu tonlamalarında kalır.

Aynısafa, çok eski zamanlardan beri insanlarca kullanılagelmektedir. Fakat tüketim alanı farklı şifalı bitkiler ile karşılaştırıldığında olabildiğince enteresandır. Çünkü eski zamanlarda aynısafa yararları ya da bitkisel tedavi noktasındaki katkılarıyla değil, yağmur habercisi olmasıyla nam salmış bir bitki türü idi. Gündüzleri saat sekize dek eğer çiçeklerini hala açmamışsa, bu hal günün yağmurlu geçeceğine bir işaret olmaktadır.

Böylesine özel bir çiçek olan aynısafa, günümüzde başlıca yapısındaki maddelerin de keşfedilmesiyle tam olarak bir şifa kaynağı olarak kaynakta yer almaya başlamıştır. Bunun tabi sonucunda olarak, bitkisel tedavi kısmında da dikkatleri üstüne çekmesi çok uzun sürmemiştir. Aynısafa pek çok yerde etkisi olan bir bitki türüdür. Bu nedenle bir doğal tedavi enstrümanı olarak olabildiğince değerlidir. Aynısafanın kişi sağlığına olan katkılarından bazılarını sıralamamız icap ederse şunları söylemek yanlış olmayacaktır ;
·         Yüksek kan basıncı rahatsızlıklarında, tansiyonu azaltıcı rol oynar,
·         Kadınlarda adet kanamalarının sıklaşmasını sağlar,
·         İltihaplanmalara karşı fazlaca etkin rol oynar,
·         Cilt üstünde meydana gelen bir çok mantarın tahliye edilmesini basitleştirir,
·         Bedenin zinde kalmasını sağlar, 
·         İştah problemi çekenler nedeniyle tesirli bir iştah açıcıdır,
·         Önemli bir anti - kanserojen taşıyıcısıdır,
·         Egzama cinsi hastalıkların tedavi edilmesinde destek olur,
·         Diş eti problemlerinde ferahlatıcı tesiri bulunmaktadır,
·         Sarılık rahatsızlığının tedavisine katkıda bulunmaktadır.


Bunların çok büyük bir bölümü, aynısafa çayı kullanılması vasıtasıyla dahili olarak yararlanılabilecek etkilerdir. Aynısafa, çiçeği, yaprağı ile gövdesi farklı farklı kullanımı yapılabilen sezonluk bir şifalı bitki türüdür. Sonbahar ortalarına dek toplanması gerekmektedir. Bunun Dışında hasadı yapılırken günün en sıcak vakitleri seçilirse, bitkiden elde edilecek olan yarar hat safhaya ulaşır.

31 Aralık 2013 Salı

Ayı Üzümü



Ayı üzümü , uzunluğu 25 ile 30 santimetreye kadar uzayabilen, kış süresince yapraklarını dökmeden daimi olarak yeşil kalabilen böylece yapraklarının görünümü kürek ya da da yumurtanın tersi görünümünde bulunan bir çalı otudur.

Ayı üzümü yararları

• İdrar attırır.
• Mikrop öldürme etkisi yardımıyla, idrarda ki bakterileri yok eder.
• Kanı arıtır.
• Alt ıslatmaya karşı şifadır.
• İdrar yaparken veya idrar yolu enfeksiyonlarını önlemeye yaramaktadır.


Ayı üzümünün Yaprak kısmı, kırmızı renklidir, altı çekirdekten oluşur, Haziran ile Temmuz ayları süresince da çiçek açmaya başlamaktadır. Avrupa’nın her bölgesinde yer almıştır. Türkiye’de ise alanı taşlık bulunan alanlarda, iğne yapraklı ağaçlarda meydana gelen ormanlık alanlarda yetişebilmektedir. Başta Türkiye’nin Kuzey Anadolu Bölgesi’nde ki Kaçkar dağlarında yetişebilmektedir. Eş bir cinsi ise Trabzon ile Sapanca dağlarında vardır. Ayı üzümünün yapraklarının kurutulmasıyla da ayı üzümü çayı elde edilir. On dokuzuncu yüzyıl süresince, Avrupa’da ki bütün eczacılık kitaplarında ayı üzümü, şifalı bitkiler içinde yerini almıştır. Ayı üzümün Haziran ile Temmuz aylarında toplanan Yaprak kısmı, havanın güneşli hemde kuru olduğu sürede, yapraklarının körpe ucu kesilerek, Rize çayı benzeri kurutulma işlemi yapılır. Ayı üzümünün kurutulan Yaprak kısmı, ışık ve rutubetten uzak, kapalı bölgelerde muhafaza edilir. İstenirse de yapraklarının kurutulmasıyla çay yapılarak, tüketilebilir. Ayı üzümü içinde, eter yağları, arbutin, metilarbutin, hidrokinon ile fla - vanoid benzeri maddeler bulunmaktadır. Bu üzüm, idrar yolları yanmasına karşı, antibakteriyel olarak ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı kullanılmaktadır. Üzümün, idrar yolları enfeskiyonlarına karşı tesiri büyük olduğu nedeniyle, idrar yolları enfeksiyonlarına karşı bitkisel tedavi görmek isteyenler amacıyla, ayı üzümünün yapraklarının tüketilmesi yeterli olacaktır. İdrar yolu enfeksiyonu, soğuk ya da nemli sindirimi oturulması ya da cereyanda kalma benzeri durumların neticesinde meydana gelmektedir. Daimi olarak idrara çıkma ya da da idrar yaparken zorlanma benzeri durumlar faydalı bir şey olmadığı benzeri, ayı üzümünden elde edilen çay yardımıyla bu benzeri durumlar ortadan kalkacaktır. Bir kahve kaşığı dolusu ayı üzümünün yapraklarının üzerine, ikiyüz elli gram oda sıcaklığı şartı bulunmak üzere, yaprağa dökülür ve arada bir karıştırılmadan sonra, altı ya da sekiz süre bekletilir. Süzme işleminden sonra, çayı içebilecek sıcaklık boyutuna getirilir ve gereksinim duyulduğunda bu çay tüketilir.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Ayçiçeğinin Yararları


                Ayçiçeği , Latince ismi ile Helianthus annuus olarak tanınmaktadır. Toplum içinde ise, gündöndü ile günebakan isimleri ile de bilinir. Ayçiçeği, tesirli bir yağ otu olma etkisi sayesinde, doğal yağ üretiminde fazlaca yaygın bir yer edinmiştir. Sarı renge sahip açan büyük çiçekleri ile gıda değerleri bakımından fazlaca zengin bir içeriğe de sahiptir. Başta protein ile enerji bakımından fazla değerler taşıyan bir bitki türüdür. Ayçiçek yağı hazmı basit bir yağ olma özelliği ile dikkat çeker. Susuzluğa dirençli bir bitki türü olan ayçiçeği, genellikle karasal iklim etkisi taşıyan bölgelerde ve yağış alan ılıman iklim şartlarına ait yerlerde yetişebilmektedir. Bunun yanı sıra, çok miktarda asit içeren topraklar, ayçiçeği yetiştirmek maksadıyla oldukça elverişsiz alanlardır. Ayçiçeği otunun tohumları olarak kabul edilen ve otun ortasında olan ayçekirdeği, oldukça çok tercih edilen bir çerez cinsi olarak tüketilmektedir. Bunun Dışında çoğu bitkide fazla bulunmayan D vitaminine, ayçiçeğinde rast gelmek mümkündür.

                Ayçiçeğinin Yararları
• Damar sertliğinin dindirilmesinde ve önlenmesinde tesirli bir biçimde kullanılmaktadır.
• Ayçiçeği esansı, verem tedavisi esnasında kullanılır.
• Kolesterol seviyesinin düşürülmesinde destek olarak kullanılmaktadır.
• Bedeni yorgunlukları gidermesinin yanı sıra, zihni yorgunlukları gidermeye de destek olmaktadır. Bedene kuvvet ile zindelik veren bir bitki çeşiti olma özelliğine de sahiptir.
• Ayrıca ayçiçeğinin, kalp ile sinir rahatsızlıklarını önleyen şifalı bitkiler içinde da yer aldığı bilinmektedir.
• Kurdeşen rahatsızlığının sebep olduğu kaşıntıların dindirilmesinde etkili bir bitkisel tedavi yöntemidir.
• İktidarsızlığı engelleyici tesiri vardır. Bunun Dışında cinsel gücü artırıcı etkiye de sahiptir.
• Bağışıklık sistemi üstünde çok pozitif yararları gözlemlenebilir.
• İçeriğinde bulunan fazla sayıda protein, mineraller ile vitaminler yardımıyla bedenin gelişimine destek haline gelmektedir. Bunun yanı sıra, Anemi rahatsızlığının dindirilmesinde ve kan şekeri düşüklüğünde de pozitif bir tesiri olduğu söylenebilir.
• Cilt yaşlılığını geciktirdiği bilinmektedir. Bunun Dışında makul bir ölçüde kullanılması neticesinde, yaraların tedavi safhasında destek olmaktadır.
• Prostat kanserini engellemek amacı ile kullanır.
• Ayçiçeği, bileşenlerinden meydana gelen maddeler yardımıyla kemik ile dişlerin oluşumuna destek haline gelmektedir.
• İçeriğinde olan fosfor, çinko, folik asit ile B vitaminleri yardımıyla, tekrarlayan enfeksiyonlara karşı müdafaa edici niteliğe sahip bir bitki türüdür.

• Posalı yiyecekler grubunda bulunan bir bitki türü olma etkisi taşımaktadır.

26 Kasım 2013 Salı

Ateş Dikeni (Pyracantha)



Ateş dikeni , en çok beş metre yüksekliğinde büyüyebilen, dikenleri bulunan, beyaz ufak çiçekler açan gülgiller familyasından olan bir bitki türüdür. Bahçelerde, parklarda dekoratif amaçlı yetiştirilmektedir. Meyveleri kırmızıdır ve kış aylarında yapraklarını döker. Ateş dikeni otunun ana vatanı Asya, Çin ve Güneydoğu Avrupa 'dır. Kuru, nemli, killi topraklarda yetişirken bitkiyi yetiştirenlerin yaz aylarında potasyumlu gübre vermesi gereklidir.

Ateş dikeni çiçeklerinin kokusu çok güzel olmamakla beraber yaz ayları sonlarına doğru öbekler şeklinde yuvarlak meyveler oluştururlar. Meyveler olgunlaştığında tüketilebilir. Ayrıca meyvelerinden reçel de yapılmaktadır. Ateş dikeninin yapraklarında ve çekirdek bölümünde az tüketildiğinde nefesin açılmasına destek olan oksijen siyanürü bulunmaktadır. Fazla miktarda tüketildiğinde zehirleyici etkisi vardır. Ateş dikeni, bahçelerde çit görevi yapma özelliği olabildiğinden yetiştirilebilmektedir. Bu bitkinin meyveleri kimi Avrupa ülkelerinde kalp hastalıklarında tüketilir.

Ateş Dikeni Yararları
·         Yüksek tansiyonu düşürür.
·         Solunuma iyi gelir.
·         Boğaz enfeksiyonunu giderir.
·         Kalp damar sağlığı için yararlıdır,
·         Tenin nemini tutmasına çok faydalıdır.
·         İlaç endüstrisinde kullanılır.

Ateş dikeni hakkında Uzak Doğu ülkelerinde bilimsel çalışmalar yapılmaktadır. Gülgiller familyasından olan ateş dikeni bu sınıfın yalnızca yaprak niteliklerini almıştır. Diğer nitelikleri bu sınıfa ait değildir. Esasında bu bitki türü çalı bitkisidir. Bitkinin yetişmesi amacı ile fazla özene gereksinim yoktur. Işık görmesi büyümesi için yeterlidir. Şifalı otlar içinde ateş dikeni Türkiye ' de çok bilinmemektedir. Fakat çoğu kişi tarafından tanınan bu bitki türü doğal tedavi bakımından çok çok faydalıdır. Ateş dikeni çayı tüketilerek faydalarından yararlanılabilir. Ateş dikeni çayı tüketmek bu açıdan fazla daha faydalıdır. Meyveleri ve yaprak kısmı ilk olarak hava alan ve bol güneş alan bir yerde kurutulur. Kuruyan meyve ve yapraklar bir litre suyun içine bir avuç atılarak on dakika kaynatılır ve çay elde edilir. Bu çay günde üç öğün tüketilir.

Ateş dikeni yurt dışında bilhassa kalp hastalıkları tedavisinde kullanılmakta olup diğer faydaları da araştırılmaktadır. Yapılan çalışmalarda kalp rahatsızlıklarına çok yararlı olduğu gözlenmiştir. Bu sebeple bu bitkiden kalp ilaçlarında kullanılmaya başlanmıştır.

15 Kasım 2013 Cuma

At Kuyruğu Otu (Equisetum)



                At kuyruğu bitkisi, toplum içinde boğumluca bitki, kırk kilit bitkisi, tilki kuyruğu ya da beygir kuyruğu adıyla da anılan, hastalıkların iyileşmesinde kullanımı yapılabilen bir bitki türüdür. Kumlu hemde rutubetli ortamlarda yetişebilen bu bitki türü, Epey ömürlü ve odunsu bir yapıdadır. Parmak kalınlığındaki gövdesi, sert, boğumlu hemde içi boş görünümdedir. Yaprak kısmı çok, ufak ve sivridir. At kuyruğu bitkisi, tedavilerde kullanılmakta olan şifalı bitkiler sınıfından sayılmasına rağmen, çok ve bilinçsiz kullanımında toksik tesir yaparak zehirlenmelere de yol açabilen bir bitki türüdür. Bunun dışında idrar çıkartıcı niteliğinin fazla olması nedeniyle kandaki tuz ile potasyum değerlerini düşürerek hiponatremiye sebebiyet verebilir.

                At kuyruğu bitkisi mayıs ile haziran aylarında Yaprak kısmı yeşilken, dallarıyla beraber toplanmalıdır. Yaz sonunda toplanması, bitkide bozulmalar olabildiğinden, zehirleme yapmaması amacıyla önerilmez. Şifa verme etkisi, mevsiminde toplananlarda fazlaca bulunmaktadır. En yarar veren tüketme şekli ise çay halinde kullanılmasıdır.

                At kuyruğu çayı yapmak amacıyla ; mevsiminde toplanan otlar, demetler şeklinde gölgede kurutulur, Yaprak kısmı gevrediğinde ise kolayca ufalandığı için çayı rahatlıkla demleme yöntemi hazırlanabilir.

At Kuyruğu Yararları
• Harici tüketimde açık yaralara, yaralanma sonrası ödemlere, kaşıntılı mayasıl, sivilce ile iltihaplı ciltlere tavsiye edilir.
• Çayı tüketildiğinde ; idrar söktürücü özelliğinden ötürü kum hemde taş düşürmede böbrek ağrılarına faydalı gelir. Böbreklerin temizlenmesine yardım eder.
• İdrar yolu enfeksiyonlarına yararlıdır.
• Zeytinyağı içerisinde bekletildiğinde yapılan masajı içerisindeki silisyum ile kalsiyum bağ dokusunu onardığı için, kıkırdak ile kemik yapısını kuvvetlendirir. Romatizmal ağrılarda çok yarar sağlar.
• Saçların kepek problemine faydalı gelir.
• Hücre zarını kuvvetlendirdiği için kanamaları engeller.
• Nefes darlığı ile öksürükte kullanılmaktadır.
• Gargarası, dişeti ve bademcik iltihaplarında sıkıntıyı hafifletir.
• Osteoporoz riski taşıyanlarda kemiklerin kuvvetlenmesine destek olur.
• Yanık tedavisinde tüketilmesi olumlu sonuç verebilir.
• Yüksekliği dert olan hastalarda, albümin sayısını azaltır.


                Çok ilaç kullanımında olabildiği benzeri, bitkisel tedavi sırasında da dikkatli olmak hemde bir bitki uzmanı desteği almak gerekmektedir. Zira dozu ayarlanmamış en masum bitki türü dahi toksik tesir yapabilir. Başta hamilelerin bu konuya karşı duyarlı olmaları gerekmektedir.

9 Kasım 2013 Cumartesi

At Kestanesi (Aesculus)






                At kestanesi , çalı biçiminde ağaçtır ve Sapindaceae familyasındandır. Bu ağacın yaprak kısmı tüylü, kenarları dişlidir. Sapı uzun olan bu ağacın yaprak kısmı el biçimindedir. At kestanesi meyveleri büyük kapsül halinde ve dikenlidir.

                At kestanesi, son zamanlarda kozmetikte sıklıkla kullanılır. Zira bileşiminde olan maddeler botox tesiri yaratmakta, kırışıklık ile sarkık cildin toparlanmasına destek haline gelmektedir. Bu sebepten ötürü at kestanesi losyonu, yağı ile kremleri üretimi yapılmaktadır.


At kestanesinin yararları
• Ciltteki sivilceleri tedavi eder,
• Pürüzsüz bir deri görüntüsü sağlar,
• Varis ağrısını giderir,
• Varisi tedavi eder,
• Hemoroid rahatsızlığını tedavi eder,
• Damar büzücü etkisi vardır,
• Antioksidandır

                Bayanların yaygın olarak deri kırışıklıkları amacıyla kullandıkları botox kremleri at kestanesi ile yapılmaktadır. Güneş lekeleri üstünde de ayrı olarak tesirli olmakla beraber kahverengi lekeleri imha etmektedir.
               
                Şifalı bitkiler içinde at kestanesinden yapılan merhem ile losyonlar kullanılırken İnsanların bu bitkiden kendilerinin karışım hazırlaması zarar verici olabilir. Zira at kestanesi çiğ ya da kaynatılarak sıvısından tüketildiğinde güçlü bir zehre sahiptir. Bu sebeple bu bitkiyle ilgili karışımları profesörler hazırlamalıdır.

                Bitkisel tedavi maksadıyla at kestanesi doğru tüketildiğinde çok faydalı olurken yanlış tüketimi büyük tehlikelere sebep olabilir. Zehirli bir yapıya sahip olan bu bitki türü kesinlikle çiğ olarak tüketilmemelidir. Bunun Dışında doğal ürün olarak sunulan at kestanesi tabletleri mutlaka bir bilir kişi denetiminde tüketilmelidir.

                At kestanesi gebe ile süt veren bayanlar tarafından kullanılmaması gerekir. Bunun dışında fazla miktarlar tüketildiği durumda, kan inceltici kullananlar ile böbrek problemleri yaşayanlar için sakıncaları bulunmaktadır. Atkestanesi yaprak kısmı kulak ağrılarına karşı faydalı gelir. Bunun amacıyla yapraklarının sıvısı çıkarılır ve kulağa damlatılır. At kestanesi kökleri de bünyeye kuvvet vermektedir. Çıban tedavi edilmesi amacıyla yapraklar ezilir böylece bir saat su buharında yumuşatılır. Yumuşayan yapraklar çıbana sarılır.

                At kestanesi çayı tüketildiği durumda ilk olarak hemoroid sorunlarına faydalı gelir. Genel yapısı itibariyle hasarlı damar duvarlarını tedavi eder böylece damarların Önceki şekline gelmesini sağlar. Böylelikle varis iyileşmesinde de çok yararlıdır. Gerek dahili gerek de harici olarak kullanılırsa tesiri çok daha kısaca zamanda görülür.


4 Kasım 2013 Pazartesi

Aslanpençesi (Alchemilla)


                Aslanpençesi , elli - altmış cm’e dek boyu uzayabilen, genellikle nemli sindirimi, ağaçlık bölgelerde ile ormanlık alanlarda kendi kendine yetişebilen yabani bir bitki türüdür. Aslan ayağı, aslankulağı ile kırkbaş olarak öteki isimlere de sahiptir.

Aslanpençesi Yararları
• Adet şikayetlerini giderir,
• Bayanların menopoz sıkıntılarına yararlıdır,
• Vücuda zindelik verir,
• Baş ağrısını keser,
• Ateş azaltır,
• Anne sütünü güçlendirici etkisi bulunmaktadır,
• İçeriğinde olan maddeler bünyeyi kansere karşı korur,
• Böbrek fonksiyonlarını tertip eder,
• Prostat iyileşmesinde etkin rol oynar,
• Ağız yaralarını tedavi eder,
• Bademcik iltihabını iyileşme eder,
• Kanamaları durdurur,
• Mide, bağırsak yaygın olarak hazım sistemine yararlıdır,
• Uykusuzluğa faydalı gelir,
• Yüksek kan şekerini tertip eder,
• Lenf, meme ile rahim kanserlerini engeller,
• Vücutta olan kanser hücrelerini imha eder,
• Kanserin ilerlemesini engeller,
• Stresi, gerginliği böylece depresif ruh halini düzeltir,
• Hormonal dengenin korunmasını sağlar,
• Böbreklerin aktif çalışmasını sağlar.


                Şifalı bitkiler arasındaki aslanpençesi yaprak kısmı taze olarak tüketilebilir. Rahat tüketim amacıyla sebze salatalarını da bir ölçü ilave edilir. Çiçekli olan dalları da kurutulur. Daha sonra bu bölüm kaynatılarak çay elde edilir. Bu çay ilk olarak bademcik iltihabını giderir. Bir tatlı kaşığı bitkiden bir su bardağı denli kaynamış su ile çay elde edilir. Demleme süresi ise 5 dakikadır. Daha sonra çay süzülür. Bu çay taze olarak günde 3 fincan tüketilebilir. Bu çay içebileceği gibi aynı sürede bademcik şikayetlerinin giderilmesi amacıyla ağız çalkalama biçiminde de kullanılmaktadır. Bu çaydan losyon olarak da faydalanabilirsiniz. Başta sivilce sorunlarına çok yararlıdır. Aynı sürede fazla derin olmayan yaraları da çabuk tedavi eder. Bitkisel tedavi bakımından aslan pençesi harika bir bitki türüdür. Şifa dolu bulunan bu otun her kısmından yarar elde edilir. Kanser iyileşmesinde önemi faydaları bulunan bu bitki türü kişi sağlığının korunması bakımından da yararlıdır. Bayanların menopoz zamanında yaşadıkları hormonal sıkıntılar, ateş basması ile yorgunluk, gerginlik böylece asabiyet sorunlarını giderir. Bunun amacıyla aslanpençesi çayından günde 2 bardak kullanılması yeterli olacaktır. Yalnızca bayanlar bakımından değil prostat şikayeti yaşayan erkeklerin sıkıntılarının da yok edilmesinde önem arz etmektedir. Prostat salgı fonksiyonlarını düzenleyerek sorunların dindirilmesinde yararlı bir bitki türüdür.